post-thumb

Annelik Makamı

Kaç metrekaredir "Anne" sözcüğünün yüreklerde kapladığı alan?

Kaç çeşit çiçeği koklasak anne gibi kokar?
Kaç kişiyi toplasak bir anne yapar?
Yahu kaç makam yarışır ki annelik makamıyla?


Anne ki dalgakıranla fırtınaya karşı korunmuş liman. 
Cennete yol olan sırat.
Elleri öpülesi değil papucundan su içilesi can. 
Anne ki gönüllere taht kuran alp.
Ve körler ülkesinde gözce bilen tek zat. 


Anne ki bazı dert bazı dermandır.
Bazı eşik bazı çıkmazdır. 
Bazı kâl bazı hâldır.
Bazı yâr bazı yardır. 
Bazısının yok bazısının vardır.


Ahh çocuk!
Annem yok diye ağlayan çocuk.
Sen ki hem anne hem de çocuk. 
Göğüs kafesinde annesinin toprak altındaki kalbini taşıyan çocuk.
Etrafına bakınıp durma nolur. 
Annen içinde dolanır durur. 
Sesi, nefesi, sana olan sevgisi 
Seni 9 ay umutlu bekleyişi... 
İnan aklına getirmezdi bu şekil uzak bir izleyişi. 


Kirpinin bile yavrusunu "Pamuğum"   diye sevdiği bir makamdır bu. 
Nasıl düşünebilirdi ki adımlarından mahrum kalışını?
Nasıl bilebilirdi ki ruhuna değil mezar taşına sarılacağını? 
Ve şimdi nasıl diyebilir ki "Yüreğinle dokun ki o taş ısıtsın seni." 
Isıtsın ki annenin makamı sarsılmasın. 

Ahh çocuk! 
Ahı arşı sızlatan çocuk. 
Hem yarım hem yığın. 
Bedeni dik, ruhu eğik, boynu bükük... 
Bir yanı kendi bir yanı mimarı çocuk. 


Haydi durma içindeki gökyüzüyle konuş;
"Ben Senin Yeryüzündeki Devamınım Anne" de. 
"Ben Senin Yeryüzündeki Devamınım Anne" 
"Ben Senin Yeryüzündeki Devamınım Anne" 



Okunma Sayısı:

Hülya  UYKUR

Hülya UYKUR

YORUMLAR

YORUM YAP

Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır. Yorumunuza yanıt verildiğinde mail ile bilgilendirileceksiniz.